Doktorun müdahalesi ile ölüm sebebi arasındaki nedensellik bağı nedir? Önemli Yargıtay Kararları
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 8 Tem 2024
- 4 dakikada okunur
Ölüm sebebi ile hastanede yapılan işlemlerin arasında illiyet / nedensellik bağının olup olmadığına dair detaylı inceleme yapmak gerekir. Şöyle ki, hastalığınız için hastaneye giden akrabanız vefat etti veya babanız trafik kazası geçirdi ve yoğun bakımda vefat etti. Bu durumda babanızın gerçek ölüm sebebi kaza değil doktorun hatalı müdahaleleri olabilir.
Bu yüzden uzun tedaviden sonra yakınınız hastanede vefat ederse ölüm sebebi doktorun hatalı müdahaleleri veya başka sebepler olabilir. Kesin bir sonuca varmak için Otopsi ve diğer adli tıp raporları ölüm sebebinin araştırılmasında önemli belgeler sunmaktadır. Tıbbi müdahalelerde malpraktis, yani tıbbi hatalar nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumluluk, hem hukuki hem de etik boyutları olan karmaşık bir konudur. Bu yazıda, özellikle malpraktis durumlarında tıbbi müdahale ile ortaya çıkan zarar arasında nedensellik bağının varlığının ceza sorumluluğu açısından önemini inceleyeceğiz.

Nedensellik Bağı Nedir?
Bir eylemin suç olarak değerlendirilebilmesi için, hareket ile netice arasında bir nedensellik bağı, yani illiyet bağı bulunması gerekir. Bu bağı kurmak, cezai sorumluluğun temel şartlarından biridir. Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, taksirli veya kasıtlı tüm suçlar için bu bağın varlığı şarttır. İlliyet bağı, fiziki dünyada gerçekleşen olaylar zincirini ifade eder; bir olayın diğerini zorunlu olarak doğurduğu durumlarda illiyet bağı kurulur.
Tıbbi Müdahalelerde Nedensellik Bağı
Tıbbi müdahaleler sırasında ortaya çıkan zararlar, nedensellik bağı ile doğrudan ilişkilidir. Örneğin, bir doktorun ameliyat sırasında özensiz davranarak başka bir organa zarar vermesi durumunda, bu zarar doktorun fiilinin sonucu olarak değerlendiriliyorsa nedensellik bağı vardır. TCK’nın 85. ve 89. maddelerinde, taksirle işlenen suçlar için nedensellik bağı arandığını belirten ifadelere yer verilmiştir.
Yargıtay Kararlarında Nedensellik Bağı
Yargıtay’ın çeşitli dairelerinin kararları, nedensellik bağı ve malpraktis ilişkisini açıklığa kavuşturmada önemli rol oynamaktadır. Örneğin, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bir kararında, bir hastanın ameliyat sonrası ölümü üzerine doktorun müdahalesi ile ölüm arasında kesin bir nedensellik bağı kurulamamış ve doktor sorumlu tutulmamıştır. Aynı şekilde, başka bir kararında ise, zamanında yapılmayan müdahale nedeniyle ortaya çıkan zararlar arasında nedensellik bağı aranmış ve belirli bir kusur oranı tespit edilmiştir. Söz konusu durumların tespiti için otopsinin varlığı neredeyse şarttır. Aşağıda yer alan bir kaç yargıtay kararlarında failin kusurunun tespiti için otopsi yapılmasının gerekli olduğu belirtilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, E. 2013/338 K. 2014/183 T. 15.04.2014:
Sanık H.. Y..'ın bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 765 sayılı TCK'nun 455/1 ve 45/son maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis ve 594.154.000 TL ağır para, 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan aynı kanunun 13/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 445.616.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına ve müsadereye ilişkin, Pendik 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.10.2004 gün ve 872 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 28.04.2005 gün ve 1836 – 1834 sayı ile 26.06.2004 tarihli ölü muayene tutanağında doktor bilirkişinin 'kesin ölüm nedeninin açıkça tespiti için sistematik otopsiye gerek vardır' şeklinde görüş bildirmesi, cesedin İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesine karar verilmesi karşısında, klasik otopsi yapılıp yapılmadığının araştırılıp tutanaklar celbedilmeden, eksik soruşturma ile hüküm tesisi" isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E. 2016/1202 K. 2017/4799 T. 06.06.2017
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Ölen ...'ye ait ölü muayene zabıt varakasında, ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedin Bursa Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanlığının 11.01.2013 tarihli yazısında otopsi raporunun sonuçlandırılabilmesi için ölenin tedavi evraklarının istendiği ve ölüm nedenini bildirir otopsi raporunun ise dosyada bulunmaması karşısında, ...'nin kesin ölüm nedeni ve geçirdiği trafik kazası ile illiyet bağını gösterir adli tıp otopsi raporu alınmadan eksik araştırma yapılarak hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E. 2021/4128 K. 2023/294 T. 07.02.2023:
4.01.01.2015 tarihli ölü muayene tutanağında, cesedin kesin ölüm nedeni tespit edilemeyeceğinden, klasik otopsi yapılmasının gerektiğinin bildirildiği, ... Morg İhtisas Dairesi 27.01.2015 tarihli otopsi raporunda ise ölüm sebebinin tespiti için Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunda görüş alınmasının uygun olacağı kanaatine yer verildiği hususları birlikte gözetildiğinde ölen kişinin kesin ölüm sebebi ve geçirdiği trafik kazası ile illiyet bağını gösterir Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan rapor alınmaksızın eksik inceleme sonucu hüküm kurulması uygun bulunmamıştır.

İlliyet Bağının Belirlenmesi
Nedensellik bağının belirlenmesinde dikkat edilmesi gereken ölçü, doktorun müdahalesinin özenli yapılmış olması halinde yaralanma veya ölüm sonucunun önlenip önlenemeyeceğidir. Eğer tıbbi müdahale ile zararlı sonuç arasında kesin bir nedensellik bağı bulunmuyorsa, doktorun sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu bağlamda, tıbbi müdahalelerde taksirli suçların varlığından söz edebilmek için, sonuç ile doktorun fiili arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
İhmali Davranış ve Sorumluluk
Doktorun ihmali davranışları sonucu ortaya çıkan ölümler veya yaralanmalarda, illiyet bağı kurulamıyorsa doktor sorumlu tutulamaz. Ancak, dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranılmış olsaydı dahi netice gerçekleşmeyecekti şeklinde bir savunma da kabul edilmemelidir. Doktrinde, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışla neticeye sebebiyet verilmişse, illiyet bağının varlığı savunulmaktadır. Doktorun sadece özen yükümlülüğünü ihlal etmesi değil, bu ihlalin hastanın yaralanmasına veya ölmesine neden olması gereklidir.
Üçüncü Kişilerin Etkisi
Taksirli suçlarda, ortaya çıkan neticenin yalnızca failin hareketi sonucu meydana gelmediği durumlar da olabilir. Üçüncü kişilerin veya mağdurun kendi hareketlerinin de neticenin oluşmasında etkisi olabilir. Bu hallerde, nedensellik bağının bulunup bulunmadığı veya kesilip kesilmediğinin belirlenmesi gerekir.
Bilirkişi İncelemeleri
Mahkemeler, tıbbi müdahaleler dolayısıyla açılan ceza davalarında, yapılan tıbbi müdahalenin tıp bilimine uygunluğunu belirlemek için bilirkişiye başvurur. Bilirkişinin raporu, olayın tıp bilimine uygun olup olmadığını ve tıbbi hatanın neticeye nasıl etki ettiğini açıklar. Ameliyat gibi birden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen müdahalelerde, hangi sağlık görevlisinin hangi eyleminden sorumlu tutulabileceği de bilirkişi raporları ile belirlenir.
Sonuç
Tıbbi müdahalelerde malpraktis nedeniyle ortaya çıkan zararlarda, nedensellik bağının belirlenmesi cezai sorumluluğun temelidir. Doktorun eylemi ile zararlı netice arasında kesin bir nedensellik bağı kurulamıyorsa, doktor sorumlu tutulamaz. Ancak, tıbbi müdahale standartlarına uygun hareket edilmediği ve bu nedenle zararlı sonuçlar doğduğu tespit edilirse, doktorun cezai sorumluluğu kaçınılmazdır. Mahkemeler, bu tür davalarda bilirkişi raporlarına dayanarak karar vermekte ve adaletin sağlanması için nedensellik bağının varlığını titizlikle incelemektedir. Konu ile ilgili daha fazla bilgi almak için Çanakkale Ceza Avukatımız ile iletişime geçiniz.
Comments