Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Tazminat Davası Nedir?
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 8 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Haksız Tutuklama, Gözaltı, Arama ve El Koyma Nedir?
Haksız yere uygulanan tutuklama, arama ve yakalama gibi koruma tedbirleri, Türk hukuk sisteminde önemli bir yer tutar. Bu blog yazısında, bu tür hukuka aykırı eylemler nedeniyle tazminat talep edebilmenin yasal dayanakları ve süreçleri ele alınacaktır. Özellikle 466 sayılı Kanun ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) üzerindeki düzenlemelere odaklanılacaktır.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminatın Hukuki Dayanakları
Anayasal Dayanak:
Türkiye'nin 1961 Anayasası'nın 30. maddesi ve 1982 Anayasası'nın 19. maddesi, haksız bir şekilde özgürlüğü kısıtlanan bireylere tazminat ödenmesini öngörür. Bu maddeler, kişilerin özgürlüklerinin hangi koşullarda ve nasıl kısıtlanabileceğini düzenler ve hukuka aykırı işlemler sonucunda uğranılan zararların devlet tarafından tazmin edileceğini belirtir.
Yasal Dayanak:
07.05.1964 tarihli ve 466 sayılı "Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun", hukuka aykırı yakalama ve tutuklama durumlarında tazminat hakkını düzenler. Bu kanun, 5271 sayılı CMK'nın 141-144. maddeleri ile büyük ölçüde paralellik gösterir.
5320 sayılı Kanun'un 18/1-c maddesi ile 466 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış olsa da, aynı kanunun 6. maddesi uyarınca 01 Haziran 2005 tarihinden önceki işlemler için uygulanmaya devam etmektedir.Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Tazminat Davası hakkında okumaya devam ediniz.

Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Tazminat Gerektiren Durumlar
466 Sayılı Kanun:
Anayasa ve diğer kanunlarda belirtilen hal ve şartlar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğu devam ettirilenler.
Yakalama veya tutuklama sebepleri kendilerine yazılı olarak hemen bildirilmeyenler.
Kanuni süre içinde hakim önüne çıkarılmayan veya hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılanlar.
Yakalama veya tutuklanma durumları yakınlarına hemen bildirilmeyenler.
Haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraat kararı verilenler.
Mahkum olup da tutuklu kaldığı süre hükümlülük süresinden fazla olan veya sadece para cezasına mahkum edilenler.
5271 Sayılı CMK:
CMK’nın 141. maddesinde, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen kişiler için tazminat ödenmesini öngörür.
Kanuni gözaltı süresi içinde hakim önüne çıkarılmayan, hakları hatırlatılmadan tutuklanan veya yargılama mercii huzuruna makul sürede çıkarılmayan kişiler de tazminat talep edebilir.Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Tazminat Davası hakkında okumaya devam ediniz.

Haksız Tutuklama, Gözaltı ve Elkoyma Tazminat Davası
Açma Süresi ve Şartları
Dava Açma Süresi:
466 sayılı Kanun uyarınca, verilen kararların kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde dava açılabilir.
5271 sayılı CMK’nın 142. maddesine göre, karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgiliye bildirildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat talebinde bulunulabilir.
Yetkili Mahkeme:
466 sayılı Kanun’a göre, davacının ikametgahının bulunduğu yer ağır ceza mahkemesi yetkilidir. Tazminat istemine esas olan işlemle ilişkili mahkeme aynı yerde bulunuyorsa, en yakın ağır ceza mahkemesi yetkili olacaktır.
CMK’nın 142/2. maddesi uyarınca da benzer düzenlemeler geçerlidir.
Sonuç
Türk hukukunda haksız uygulanan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep edebilmek, Anayasa ve yasal düzenlemeler ile güvence altına alınmıştır. Bu düzenlemeler, bireylerin özgürlüklerinin haksız yere kısıtlanması durumunda, uğranılan zararların devlet tarafından tazmin edilmesini sağlar. Yasal süreler ve başvuru prosedürleri dikkatlice takip edilerek, hak kayıplarının önüne geçilmesi mümkündür.
Bu makalede, haksız uygulanan koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep edebilme süreçleri ve yasal dayanaklar özetlenmiştir. Daha ayrıntılı bilgi ve yasal danışmanlık için Çanakkale Ceza Avukatımız ile iletişime geçebilirsiniz.
Comments