Kambiyo Senetlerinde Bedel Kaydı: Önemi ve Delil Niteliği
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 5 Ağu 2024
- 4 dakikada okunur
Kambiyo senetleri, ticari hayatın vazgeçilmez unsurları arasında yer almaktadır. Bu senetler, nakit akışını düzenlerken, taraflar arasındaki borç-alacak ilişkilerini de yazılı bir belge ile güvence altına almaktadır. Kambiyo senetlerinden biri olan bonolar, ödeme vaadi niteliğinde olup, bağımsız borç ikrarını içermektedir. Bu yazıda, kambiyo senetlerinde bedel kaydının önemi, bu kayıtların delil niteliği ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.

Kambiyo Senetlerinde Bedel Kaydı
Kambiyo senetlerinde bedel kaydı, senedin düzenlenmesine sebep olan temel borç ilişkisinin nedenini gösteren bir kayıttır. Bu kayıt, kambiyo senetlerinin ihtiyari unsurlarındandır ve senedin lehtarından karşı edayı aldığını ispata yarar. Bedel kaydı, senedin geçerliliği için zorunlu olmasa da, ihtilaf durumlarında önemli bir delil teşkil edebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı (Esas: 2019/122, Karar: 2022/400)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 29.03.2022 tarihli kararında kambiyo senetlerinin temel borç ilişkisinden bağımsız olduğunu ve bu senetlerin geçerliliğinin, temel ilişkinin geçerliliğinden bağımsız olarak değerlendirileceğini vurgulamıştır. Kararda, kambiyo senetlerinde bedel kaydının ihtiyari bir unsur olduğu belirtilmiş ve bu kaydın keşidecinin, senedin lehtarından karşı edayı aldığını ispata yarayacağı ifade edilmiştir.
"Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illî ilişkiye dayanır. [...] Bonoda şekil şartları eTTK’nın 688. maddesinde sayılmıştır. [...] Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir. [...] Bedel kaydı kambiyo senedinin ihtiyari kayıtlarındandır. Bu kayıt keşidecinin, senedin lehtarından karşı edayı aldığını ispata yarar." (HGK, Esas: 2019/122, Karar: 2022/400)
Hukuki Değerlendirme
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları HMK’ya göre belgedir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. Delil başlangıcı, senetle ispat kuralının bir istisnasıdır. Kesin delil ile ispat olunabilecek bir hususun, takdiri bir delilin başka bir takdiri delil ile kuvvetlendirilmesi ile ispat olunabilmesidir.
Takdiri Delilin Unsurları
Yazılı olmalı
İzafe edilecek kişiye ait olduğunu gösterir nitelikte olmalı (imza, elyazısı vb.)
İspat olunacak vakıa ile alakalı olmalı
Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na Göre Belge ve Senet
Belge (Madde 199)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.
Senetle İspat Zorunluluğu (Madde 200)
Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle 2.500 Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Senede Karşı Tanıkla İspat Yasağı (Madde 201)
Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler 2.500 Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.
Delil Başlangıcı (Madde 202)
Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Yargıtay Kararlarının Işığında Değerlendirme
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararı (Esas: 2020/2588, Karar: 2020/5860)
Bu kararda Yargıtay, akaryakıt tesliminden kaynaklanan alacak isteminde, teslim belgelerinin ve faturaların incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, tarafların ticari defterleri ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu durum, kambiyo senetlerinde bedel kaydının ve diğer kayıtların da benzer şekilde değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
"Dava akaryakıt tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. [...] Mahkemece öncelikle her iki taraf defter ve kayıtlarının dosyaya celp edilerek teslim belgeleri altında imzası bulunan kişi ya da kişilerin o tarihler itibari ile davalılar çalışanı olup olmadığının tespiti ve yine uyuşmazlık konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının bilirkişi marifeti ile incelenerek denetime elverişli rapor aldırılıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınmak sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir." (11. HD, Esas: 2020/2588, Karar: 2020/5860)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı (Esas: 2017/19-3085, Karar: 2021/902)
Bu kararında Yargıtay, faturaların tek başına akdi ilişkinin varlığını ispat etmek için yeterli olmadığını, ancak faturanın ticari defterlere kaydedilmesi durumunda akdi ilişkinin varlığının kabul edilebileceğini belirtmiştir. Benzer şekilde, kambiyo senetlerinde de bedel kaydının bulunması, borcun varlığını ispat eden önemli bir delil olarak değerlendirilmektedir.
"Tek başına fatura düzenlenmesi, akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir." (HGK, Esas: 2017/19-3085, Karar: 2021/902)
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi Kararı (Esas: 2016/1285, Karar: 2016/9216)
Bu kararda Yargıtay, akaryakıt satımından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali isteminde, dava konusu akaryakıtların kime satışının yapıldığı ve veresiye fişlerinde yazılı araç plakalarının hangi davalıya ait olduğunun araştırılmadan hüküm kurulmasını doğru bulmamış ve bozma kararı vermiştir.
"Dava, akaryakıt satımından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu akaryakıtların kime satışının yapıldığı ve veresiye fişlerinde yazılı araç plakalarının hangi davalıya ait olduğu dolayısıyla davalıların her birinin davada pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." (19. HD, Esas: 2016/1285, Karar: 2016/9216)
Sonuç
Yukarıda açıkladığımız hususlar çerçevesinde, veresiye defterlerinin, HMK 199 (1) kapsamında belge olarak kabulü mümkün görünmese bile, HMK 202 (2) kapsamında delil başlangıcına konu olabileceklerdir. Delil başlangıcı, HMK 202 (2) gereğince belgedir ama HMK 199 (1) gereğince belge değildir. Yazılı olma, izafe edilecek kişiye ait olduğunu gösterir nitelikte olma (imza, elyazısı vb.) ve ispat olunacak vakıa ile alakalı olma şartlarını taşımayan veresiye defterleri, HMK 199 (1) gereğince belge değildir, bu şartları taşıması durumunda ise, HMK 202 (2) gereğince delil başlangıcı olarak kabul edilebilecektir.
Borçlular tarafından imzalanmış bir veresiye defteri ya da alacaklı tarafından da imzalanmış gölge bir veresiye defteri varsa, defter, HMK 202 (2) gereğince, delil başlangıcına konu olabilecektir. Borçlular, veresiye defterini imzalarlarsa, borcun icra yolu ile tahsili mümkün olabilecektir. Borçluların T.C. Kimlik numaralarının alınması da, borcun izafe edilecek kişiye ait olduğu hususunu kuvvetlendirecektir.
Kambiyo senetleri, ticari ilişkilerde önemli bir yer tutar ve bu senetlerde bedel kaydının bulunması, senedin delil niteliğini güçlendiren bir unsur olarak öne çıkar. Yargıtay kararları, kambiyo senetlerinin geçerliliği ve delil niteliği konusunda önemli yol gösterici ilkelere sahiptir. Kambiyo Senetlerinde Bedel Kaydı hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale Ticaret Avukatımız ile iletişime geçiniz.
Comments