top of page

Kıymetli Evrakın Zayi Olması: Hamilin Hakları ve Hukuki Süreçler

Kıymetli Evrakın Zayi Olması Nedir?


Kıymetli evrak, ekonomik değer taşıyan ve üzerinde belirli bir hakkı temsil eden belgelerdir. Ancak, çeşitli nedenlerle kıymetli evrakların zayi olması durumu ortaya çıkabilir. Zayi, evrakın yangın, sel gibi doğal afetlerle ya da çalınma, yırtılma gibi insan eylemleriyle kaybedilmesi anlamına gelir. Bu durumlarda, evrak sahibi olan hamilin belirli hakları bulunmaktadır. Bu yazıda, kıymetli evrakın zayi olması halinde hamilin haklarını detaylı şekilde inceleyeceğiz.


Kıymetli Evrakın Zayi Olması

1. Önleyici Tedbir Alınmasını Talep Etme Hakkı


Kıymetli evrakın çalınma veya kaybolma gibi durumlarda, hamilin mahkemeye başvurarak "Ödemeden Men Kararı" alması gerekmektedir. Bu karar, alacak senetlerinde "Ödeme Yasağı", emtia senetlerinde "Emtianın Teslimini Men" ve hisse senetlerinde "Hissedarlıktan Doğan Hakların Kullanılmasını Men" şeklinde tezahür eder. Alınan karar, senet borçlusuna mutlaka tebliğ edilmelidir. Mahkemenin vereceği bu karar, "İhtiyati Tedbir" niteliğindedir ve bu süreçte teminat gösterilmesi gerekebilir.


Kıymetli evrakın zayi olması durumunda, hamilin haklarını koruyabilmesi için önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Bu tür tedbirler, senedin kötü niyetli kişiler tarafından kullanılmasını engellemek amacıyla mahkemelerden talep edilir. Peki, bu önleyici tedbirleri hangi mahkemelerden talep etmelisiniz? İşte detaylar:


a. Asliye Ticaret Mahkemeleri

Asliye Ticaret Mahkemeleri, ticaret hukuku ile ilgili uyuşmazlıkların çözümünde yetkilidir. Kıymetli evrakın zayi olması durumunda hamilin önleyici tedbir talebi genellikle ticari bir uyuşmazlık olarak değerlendirilir. Bu nedenle, kıymetli evrakın zayi olduğu hallerde hamil, önleyici tedbirlerin alınmasını Asliye Ticaret Mahkemelerinden talep edebilir.


b. Asliye Hukuk Mahkemeleri

Eğer kıymetli evrak ile ilgili uyuşmazlık ticari nitelikte değilse veya ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemeleri devreye girer. Asliye Hukuk Mahkemeleri, kıymetli evrakın zayi olması durumunda hamilin haklarını koruyacak önleyici tedbir kararlarını verebilir.


c. Görevli ve Yetkili Mahkeme Belirlenmesi

Hangi mahkemeye başvurulacağı konusunda, kıymetli evrakın türü ve uyuşmazlığın niteliği belirleyici olacaktır. Ticari senetler (çek, bono, poliçe) gibi evraklarda genellikle Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Ancak, ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde veya ticari olmayan evraklarda Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olacaktır.


2. İstirdat Davası Açma Hakkı


Çalınan veya kaybolan senedin, hamilin elinde olduğunu bilinen bir kimseye karşı, senedin iadesi için "İstirdat Davası" açılabilir. Bu dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 675. maddesi uyarınca yürütülür. Eğer dava belirlenen süre içinde açılmazsa, mahkeme ödeme yasağını kaldırır. Meşru hamil sıfatının kaybedilmesi nedeniyle açılan bu dava, eski Medeni Kanun’da düzenlenen "Zilyetliğe Dayanan İstihkak Davası" değil, TTKt'da belirtilen "İstirdat Davası"dır.

İstirdat davası, çalınan, kaybolan veya başka bir nedenle hamilin elinden çıkan kıymetli evrakın (senet, çek, bono vb.) iadesini sağlamak amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca, zayi olan kıymetli evrakın hamilinin haklarını koruma amacı taşır.


Kıymetli Evrakın Zayi Olması

a. İstirdat Davasının Hukuki Dayanağı

İstirdat davası, TTK’nın 675. maddesi ve ilgili diğer hükümlerine dayanır. Bu dava, mülkiyet hakkından değil, meşru hamil sıfatının kaybedilmesinden doğar. Bu nedenle, istirdat davası, eski Medeni Kanun’daki (TMK m. 988) "Zilyetliğe Dayanan İstihkak Davası"ndan farklıdır.


b. Davanın Açılma Şartları

İstirdat davasının açılabilmesi için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir:


  • Meşru Hamil Olma: Davayı açacak kişi, zayi olan senedin meşru hamili olmalıdır. Bu, senedi elinde bulunduran ve senet üzerinde hak sahibi olan kişiyi ifade eder.

  • Senedin Kimin Elinde Olduğunun Bilinmesi: Hamil, senedin kimin elinde olduğunu bilmelidir. Eğer senedin kimin elinde olduğu bilinmiyorsa, bu durumda hamil senedin iptali için dava açabilir.

  • Ödemeden Men Kararı: İstirdat davası açılmadan önce mahkemeden "Ödemeden Men Kararı" alınmalıdır. Bu karar, senet borçlusunun ödemeyi durdurmasını sağlar.


c. İstirdat Davası Açma Süreci


İstirdat davası süreci şu adımlardan oluşur:


  1. Ödemeden Men Kararı Alınması: Hamil, senedin çalındığını veya kaybolduğunu fark ettiğinde derhal mahkemeye başvurarak ödemeden men kararı almalıdır.

  2. Davanın Açılması: Hamil, senedin kimin elinde olduğunu bildiğinde, bu kişiye karşı istirdat davası açar. Dava dilekçesinde, senedin çalındığı veya kaybolduğu, kendisinin meşru hamil olduğu ve senedin iadesini talep ettiği belirtilmelidir.

  3. Mahkeme Süreci: Mahkeme, tarafların delillerini değerlendirir. Hamil, senedin zayi olduğunu ve meşru hamil olduğunu ispatlamak zorundadır.

  4. Karar: Mahkeme, deliller doğrultusunda karar verir. Eğer hamilin iddiaları ispatlanırsa, mahkeme senedin iadesine karar verir.


d. İstirdat Davasının Sonuçları


İstirdat davasının olumlu sonuçlanması durumunda:


  • Senet İadesi: Mahkeme, senedin iadesine karar verir ve senedi elinde bulunduran kişinin senedi hamile iade etmesi gerekir.

  • Ödeme Yasağının Kaldırılması: Eğer dava açılmasına rağmen belirlenen süre içinde sonuç alınamazsa, mahkeme ödeme yasağını kaldırabilir.


e. Özel Durumlar


  • Kötü Niyet: Eğer senedi elinde bulunduran kişi, senedi kötü niyetle elde etmişse veya ağır kusuru varsa, istirdat davası açılabilir. Bu durumda mahkeme, senedin hamiline iadesine karar verebilir.

  • Teminat Gösterme: İstirdat davasında mahkeme, senedin iadesi için teminat gösterilmesini isteyebilir. Bu teminat, senedi elinde bulunduran kişinin zarar görmesini engellemek amacıyla alınır.


3. Senedin İptalini Talep Etme Hakkı


Eğer hamil, senedin kimin elinde olduğunu bilmiyorsa, mahkemeye başvurarak senedin iptalini talep edebilir. İptal davası sonucunda alınan iptal kararı ile senet iptal edilmiş olur. Ancak bu karar, senedin yerine geçmez ve hamilin hak sahibi olduğunu doğrudan göstermez. İptal kararı ile hamil, senet olmadan alacağını talep edebilir ya da yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir.


İptal Kararının Hukuki Niteliği ve Sonuçları


İptal kararı, borçlunun senet ibraz edilmeden ödeme yapabilmesine imkan tanır. Ancak, iptal kararı ile senedi elinde bulunduran üçüncü kişinin hakkı sona ermez. İptal kararı sadece senedi ibraz edemeyen davacının borçluya karşı hak sahibi olarak kabul edilmesini sağlar. İptal davası, hem hamili hem de borçluyu koruyan bir süreçtir ve bu süreçte alınan iptal kararı, kaybedilen senedin teşhis fonksiyonunu ortadan kaldırır.


Sonuç


Kıymetli evrakın zayi olması, hamil için ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Ancak, önleyici tedbirler, istirdat davaları ve senedin iptalini talep etme hakkı gibi yasal yollar, hamilin bu durumlarda haklarını korumasını sağlar. Bu süreçler, mahkeme kararları ve ihtiyati tedbirlerle desteklenir ve hamilin korunmasını amaçlar. Özellikle Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan hükümler, bu süreçlerin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlar.


Bu yazıda kıymetli evrakın zayi olması durumunda hamilin haklarını detaylı bir şekilde ele aldık. Bu bilgilerin, kıymetli evrak sahiplerinin haklarını koruma konusunda bilinçlenmelerine yardımcı olacağını umuyoruz. Kıymetli Evrakın Zayi Olması hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale Ticaret Avukatımız ile iletişime geçiniz.



Commentaires


bottom of page