Muris Muvazaası Davasında İspat Yükü
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 18 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Muris muvazaası davaları, miras bırakanın sağlığında yaptığı işlemlerle mirasçıların miras haklarını ihlal etmesi durumunda açılan davalardır. Bu tür davalarda yargılama usulü ve özellikle ispat yükü, davanın seyrini belirleyen en kritik unsurlardandır. İspat yükü, davacı ve davalının hangi durumlarda ve nasıl delil sunması gerektiğini ifade eder.
Muris Muvazaası Davasında İspat Yükü ve Delil Toplama
Muris muvazaası davalarında, ispat yükü genel olarak davacı mirasçılar üzerindedir. Davacılar, miras bırakanın muvazaalı işlem yaptığını ve bu işlemin gerçek iradesine aykırı olduğunu ispat etmek zorundadır. Bu ispat, genellikle tanık beyanları, resmi belgeler ve diğer yazılı delillerle gerçekleştirilir.

1. Delil Toplama ve Değerlendirme Yöntemi
Delil toplama sürecinde, mahkemeler öncelikle davacıların sunduğu delilleri değerlendirir. Bu deliller arasında tapu kayıtları, sözleşmeler, tanık ifadeleri ve diğer resmi belgeler bulunur. Mahkeme, bu delilleri değerlendirirken tarafların gerçek iradelerini ve muvazaa olup olmadığını tespit etmeye çalışır.
2. Sözleşmenin Taraflarının Muvazaayı İspatı
Sözleşmenin taraflarının muvazaayı ispat etmesi, özellikle davalı tarafın savunmasında önem taşır. Davalı taraf, işlemin gerçek ve geçerli olduğunu, muvazaalı olmadığını ispat etmeye çalışır. Bu durumda, sözleşmenin görünürdeki amacı ve gerçek amacı arasındaki farkı ortaya koyan deliller önem kazanır.
3. Üçüncü Kişiler Tarafından Muvazaanın İspatı
Üçüncü kişiler tarafından muvazaanın ispatı da mümkündür. Üçüncü kişiler, genellikle mirasçı olmayan ancak işlemlerden etkilenen kişiler olabilir. Bu kişiler, miras bırakanın gerçek amacının mirasçıları aldatmak olduğunu gösteren deliller sunarak muvazaayı ispat edebilirler.

Yargıtay Kararları
Yargıtay, muris muvazaası davalarında birçok karar vermiştir. Bu kararlar, davaların nasıl değerlendirileceği ve hangi delillerin kabul edileceği konusunda yol göstericidir.
1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 10.02.1993 tarihli ve 1992/1 E., 1993/44 K. sayılı kararında, muvazaalı işlemin mirasçılar arasında yapılmadığını ve üçüncü kişiye devredildiğini belirlemiştir. Bu durumda, muvazaalı işlemin iptali talep edilmiştir .
2. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Kararları
07.06.2016 tarihli ve 2016/3940 E., 2016/6926 K. sayılı kararda, miras bırakanın torununa yaptığı devrin mirasçılar arasında paylaştırma amacı taşımadığı belirtilmiştir.
31.05.2012 tarihli ve 2012/3117 E., 2012/6467 K. sayılı kararda, miras bırakanın kızı sağken torununa yaptığı temlik işlemi muvazaalı olarak değerlendirilmiştir.
16.02.2012 tarihli ve 2011/13229 E., 2012/1610 K. sayılı kararda ise, miras bırakanın yaptığı işlemlerin muvazaa teşkil ettiği ve iptali gerektiği belirtilmiştir .
Sonuç
Muris muvazaası davalarında yargılama usulü ve ispat yükü, davaların sonuçlanmasında belirleyici rol oynar. İspat yükü genellikle davacılar üzerinde olmakla birlikte, delillerin sunumu ve değerlendirilmesi sürecinde Yargıtay kararları yol gösterici niteliktedir. Bu tür davalarda, mahkemeler tarafların gerçek iradelerini tespit etmek için detaylı incelemeler yapar ve delilleri dikkatlice değerlendirir. Muris muvazaası davası ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Çanakkale Gayrimenkul Avukatımız ile iletişime geçiniz.
Comentarios