Tasarrufun İptali Davaları: Yargıtay Kararları ve Özel Dava Şartları
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 22 Tem 2024
- 3 dakikada okunur
Tasarrufun iptali davası, borçlunun malvarlığını alacaklılardan kaçırmak amacıyla yaptığı işlemlerin iptal edilmesini sağlamak amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava türü, borçluların kötü niyetli tasarruflarını engelleyerek alacaklıların haklarını korumayı amaçlar. Tasarrufun iptali davasında hem genel dava şartları hem de özel dava şartları bulunmaktadır. Bu yazıda, Yargıtay’ın kabul ettiği özel dava şartları üzerinde durulacaktır.

Tasarrufun İptali Davaları için
Özel Dava Şartları
Yargıtay, tasarrufun iptali davalarıyla ilgili olarak belirli özel dava şartlarını kabul etmiştir. Bu şartlar, davanın esastan incelenip incelenmeyeceğini belirleyen önemli unsurlardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bu özel dava şartlarının neler olduğunu çeşitli kararlarında açıkça belirtmiştir.
Kesin veya Geçici Aciz Vesikasına Sahip Olma Şartı:
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277. maddesine göre, tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alacaklının elinde kesin veya geçici aciz vesikası bulunması gerekmektedir. Bu vesika, borçlunun borçlarını ödemede aciz durumda olduğunu gösterir ve davanın açılması için gerekli bir ön koşuldur. Yargıtay, bu şartın önemine vurgu yaparak, alacaklının gerçek bir icra takibi başlatmış ve sonuçlandırmış olması gerektiğini belirtmiştir.
Yargıtay Kararı:
E. 2017/(17)4-2773, K. 2021/987: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bu kararında, tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alacaklının elinde kesin veya geçici aciz vesikasının bulunmasının zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Alacaklının, borçlunun borcunu ödemediğini ve icra takibinin sonuçsuz kaldığını gösteren bu belgeye sahip olması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bu belge olmadan açılan davaların reddedilmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Gerçek Bir Alacağın Varlığı:
Tasarrufun iptali davasının kabul edilebilmesi için davacının gerçek bir alacağının bulunması gerekmektedir. Yargıtay, gerçek alacak kavramının, alacaklının borçludan haklı ve geçerli bir alacağı olmasını ifade ettiğini belirtmiştir. Mahkemeler, gerçek bir alacağın varlığını re'sen araştırmak zorundadır.
Yargıtay Kararları:
23.10.2013 tarihli ve 2013/17-224 E., 2013/1478 K.: Bu kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için alacaklının gerçek bir alacağının bulunması gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, davacının borçluya karşı geçerli bir alacak hakkının varlığını ispatlaması gerektiğini, aksi halde davanın reddedileceğini ifade etmiştir.
30.03.2016 tarihli ve 2014/17-843 E., 2016/433 K.: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, bu kararında gerçek alacak şartının önemini vurgulamıştır. Mahkeme, davacının borçluya karşı gerçek bir alacağı bulunmadığı durumlarda tasarrufun iptali davasının açılamayacağını belirtmiştir.
15.11.2017 tarihli ve 2017/17-2361 E., 2017/1371 K.: Bu kararda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, tasarrufun iptali davasında davacının gerçek bir alacağının bulunması gerektiğini tekrar vurgulamıştır. Davacının, borçludan olan alacağının geçerliliğini ve hukuki dayanağını ispatlaması gerektiği belirtilmiştir.
Kesinleşmiş Bir İcra Takibinin Bulunması:
Borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması, tasarrufun iptali davasının diğer bir özel şartıdır. Bu, borçlunun borcunu ödemediğini ve alacaklının yasal yollara başvurarak icra takibini kesinleştirdiğini gösterir. Yargıtay, bu şartın sağlanmaması durumunda davanın kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.
Yargıtay Kararı:
18.10.2017, E. 2015/7454, K. 2017/9292: Bu kararda, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması gerektiğini vurgulamıştır. Mahkeme, icra takibinin kesinleşmemiş olması durumunda davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Tasarrufun Borcun Doğumundan Sonra Yapılmış Olması:
Tasarrufun iptali davasına konu olan tasarruf işleminin, borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Bu şart, borçlunun malvarlığını alacaklılardan kaçırma amacını taşımaktadır. Yargıtay, bu şartın tasarrufun iptali davasının temel unsurlarından biri olduğunu belirtmiştir.
Yargıtay Kararı:
E. 2013/3137: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin bu kararında, tasarrufun iptali davasına konu olan işlemin, borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bu şartın sağlanmadığı durumlarda davanın reddedilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Sonuç
Tasarrufun iptali davalarında Yargıtay’ın kabul ettiği özel dava şartları, davanın esastan incelenebilmesi için büyük önem taşır. Kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması, gerçek bir alacağın varlığı, kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması ve tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması, bu dava türünün kabul edilebilirliği için gerekli ön koşullardır. Yargıtay’ın bu konudaki içtihatları, tasarrufun iptali davalarının doğru bir şekilde yürütülmesini sağlamakta ve alacaklıların haklarını korumaktadır. Tasarrufun iptali ile ilgili daha fazla hukuki destek almak için Çanakkale Gayrimenkul Avukatımız ile iletişime geçiniz.