top of page

Uluslararası Marka Tescili: Madrid Sistemi ve Türkiye'nin Katılımı

Küreselleşen dünyada, işletmelerin marka haklarını uluslararası düzeyde korumaları giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu bağlamda, markaların tescil edilmesi ve korunması sürecinde uluslararası başvuru sistemleri büyük bir rol oynamaktadır. Madrid Sistemi, markaların birden fazla ülkede tescil edilmesini ve korunmasını kolaylaştıran en önemli sistemlerden biridir. Bu yazıda, Madrid Sistemi'nin ne olduğu, amaçları, avantajları ve Türkiye'nin bu sisteme nasıl entegre olduğu ele alınacaktır. Uluslararası Marka Tescili hakkında tüm hukuki detayları öğrenmek için okumaya devam ediniz.

Uluslararası Marka Tescili


Uluslararası Başvuru: Madrid Sistemi


Uluslararası Marka Tescilinde Ülkesellik Prensibi


Marka tescilinden doğan haklar, sadece tescilin yapıldığı ülkede koruma sağlamaktadır. Bu prensip, ülkesellik prensibi olarak adlandırılır. Ülkesellik prensibi gereği, bir marka tescil edildiği ülkede korunur ve diğer ülkelerde korunması isteniyorsa, markanın bu ülkelerde de tescil ettirilmesi gerekmektedir.


Madrid Sistemi Nedir?


Madrid Sistemi, ayrı ayrı her ülkeye başvuruda bulunmak yerine, Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) aracılığıyla tek bir uluslararası başvuru ile birden çok ülkede marka başvurusunda bulunma imkanı sağlamaktadır. Bu sistem, markaların uluslararası tescili konusunda büyük bir kolaylık ve esneklik sunar.


Uluslararası Marka Tescili

Madrid Sisteminin Amaçları


Madrid Sisteminin temel amaçları şu şekildedir:


  • Tek bir başvuru yaparak ve tek bir dil kullanarak (Protokol’e taraf ülkelerde) uluslararası tescil sağlamak.

  • Marka tescil edildikten sonra yapılacak olan (unvan, adres değişikliği, mal/hizmet listelerinde sınırlamalar gibi) değişikliklerin tek ve basit bir sistem aracılığıyla Uluslararası sicile kaydedilmesi.


Madrid Anlaşması ve Madrid Protokolü


Madrid Sistemini kuran iki temel anlaşma bulunmaktadır:


  • Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması (Madrid Anlaşması)

  • Madrid Anlaşması’na İlişkin Protokol (Madrid Protokolü): 1989’da kabul edilip 1 Aralık 1995’te yürürlüğe giren ve 1 Nisan 1996'da uygulanmaya başlayan protokol.

Paris Sözleşmesi’ne taraf her devlet, Madrid Anlaşması’na ya da Madrid Protokolü’ne veya her ikisine birden taraf olabilir. Madrid Sistemine günümüzde 113 ülke taraftır.


Türkiye ve Madrid Sistemi


Türkiye, 05.08.1997 tarih ve 97/9731 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Madrid Protokolü’ne taraf olmuştur. TÜRKPATENT tarafından 1999 tarihinde Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması ve Bu Anlaşmaya İlişkin Protokolün Uygulanmasına Dair Yönetmelik (Madrid Yönetmeliği) çıkarılmıştır. Bu yönetmelik, 01.01.1999 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Türk marka mevzuatında, SMK m.14 ve SMK Yönetmeliği m.24-27’de uluslararası başvuruya ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Bu düzenlemeler, uluslararası başvuruların nasıl yapılacağını, hangi şartların yerine getirilmesi gerektiğini ve süreçlerin nasıl işleyeceğini detaylı bir şekilde açıklamaktadır.


Madrid Sisteminin Kullanımı ve Avantajları


Madrid Sistemi, markaların uluslararası alanda korunması için önemli avantajlar sunmaktadır. Bu avantajlar arasında, başvuruların merkezi bir sistem üzerinden yapılabilmesi, dil kolaylıkları ve yönetimsel işlemlerin basitleştirilmesi bulunmaktadır. Madrid Sistemi sayesinde, markalar birden fazla ülkede kolayca tescil edilebilmekte ve bu ülkelerdeki hak sahipliği süreçleri daha etkin bir şekilde yönetilebilmektedir.


Üç çeşit uluslararası başvuru vardır;


  • Yalnızca Anlaşma çerçevesinde düzenlenen uluslararası başvuru, bu tüm belirlemelerin Anlaşma çerçevesinde yapıldığı anlamına gelir.

  • Yalnızca Protokol çerçevesinde düzenlenen uluslararası başvuru, bu tüm belirlemelerin Protokol çerçevesinde yapıldığı anlamına gelir.

  • Hem Anlaşma hem de Protokol çerçevesinde düzenlenen uluslararası başvuru, bazı belirlemelerin Anlaşma bazı belirlemelerin de Protokol çerçevesinde yapıldığı anlamına gelir Türkiye sadece Protokol’e taraf olduğundan, Türkiye’den yapılacak başvurularda yalnızca Protokol çerçevesinde düzenlenen uluslararası başvurulara ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Uluslararası Marka Tescili

Protokol’e taraf devletler ve Protokol’e taraf örgütler bütün olarak Akit Taraflar olarak kabul edilirler. Akit Taraflar toplu olarak, Paris Sözleşmesi’nin 19 uncu maddesi (Birlik ülkeleri sınai mülkiyetin himayesi için, kendi aralarında ayrı ayrı, özel Anlaşmalar yapmak hakkını saklı tuttuklarında mutabıktırlar) çerçevesinde özel bir birlik olan Madrid Birliği ’ni oluştururlar. Madrid Birliği’ne üye olan her ülke, Birlikçe oluşturulan kurulun da üyesidir. Kurulun görevleri arasında; programın kabulü, Birlik bütçesinin ve Madrid Sistemi’nin işlemesiyle ilgili ücretlerin belirlenmesini içeren yönetmeliklerin kabulü ve değiştirilmesi vardır.


ÖN ŞARTLAR


  • Menşe Ofiste Tescil veya Başvuru Zorunluluğu:

    • Uluslararası tescil yapılabilmesi için öncelikle bir esas başvuru ya da esas tescilin bulunması gerekmektedir. Madrid Protokolü, esas başvuru veya esas tescil kavramlarını ayrıntılı olarak tanımlamamıştır.

    • Ancak, 12.03.1999 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Madrid Protokolü'nün Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 4. maddesi uyarınca:

      • Esas başvuru: Bir akit tarafın ofisi tarafından işleme konan ve bir markanın tescili için uluslararası başvuruya esas oluşturan başvurudur.

      • Esas tescil: Bir akit tarafın ofisi tarafından gerçekleştirilen ve bir markanın tescili için uluslararası başvuruya esas oluşturan tescildir.

    • Madrid Anlaşması'ndan farklı olarak, Madrid Protokolü çerçevesinde yapılacak tescil başvurusunda esas tescil zorunluluğu aranmamakta, esas başvurunun bulunması yeterli görülmektedir.


  • Başvurunun Menşe Ofis Aracılığıyla Yapılması Zorunluluğu:

    • Uluslararası marka başvurusu, menşe ülkede tescilli ya da tescili için başvuruda bulunulmuş bir markaya dayanılarak, menşe ofis aracılığıyla Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı'nın (WIPO) Uluslararası Bürosu’na yapılmalıdır.

    • Madrid Protokolü üzerinden yapılan uluslararası marka başvurularının, menşe ofis aracılığıyla Uluslararası Büro’ya bildirilmesi zorunludur. Doğrudan yapılan başvurular usulüne uygun bir başvuru olarak kabul edilmez.


Sonuç


Sonuç olarak, Madrid Sistemi markaların uluslararası alanda korunması için etkin ve verimli bir yöntem sunmaktadır. Tek bir başvuru ile birden fazla ülkede marka tescili yapabilme imkanı, işletmelere zaman ve maliyet avantajı sağlamakta, aynı zamanda markaların uluslararası alanda korunmasını kolaylaştırmaktadır. Türkiye'nin de bu sisteme dahil olması, Türk markalarının küresel pazarda daha güçlü bir şekilde varlık göstermesine olanak tanımaktadır. Markaların uluslararası alanda korunması için Madrid Sistemi'nin sunduğu imkanlar, işletmelerin küresel rekabette avantaj elde etmelerine önemli katkılar sağlayacaktır. Uluslararası Marka Tescili hakkında hukuki destek almak için Çanakkale Marka Vekilimiz ile iletişime geçiniz.



Comments


bottom of page