Uluslararası Marka Tescilinin Esas Markaya Bağımlılığı
- Avukat Vedat Hakan beyaz
- 25 Tem 2024
- 3 dakikada okunur
Uluslararası tescil, esas markaya bağımlılık gösteren ve belirli şartlar altında geçerliliğini sürdürebilen bir süreçtir. Bu blog yazısında, uluslararası tescilin esas markaya bağımlılığının ne anlama geldiği, hangi durumlarda sona erdiği ve Madrid Protokolü çerçevesinde nasıl işlediği ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır. Bu konu, özellikle marka sahipleri ve marka tescili ile ilgilenen profesyoneller için büyük önem taşımaktadır.

Uluslararası Marka Tescilinin Esas Markaya Bağımlılığı Nedir?
Uluslararası tescili gerçekleşen bir marka, menşe ofiste tescil talep edilen esas markaya, uluslararası tescil tarihinden itibaren beş yıl süre ile bağlı kalır. Bu bağ, uluslararası tescilin güvence altına alınması ve markanın korunmasının devamlılığı açısından kritik bir rol oynar. Beş yıllık bu süre içinde meydana gelen bazı olaylar, uluslararası tescilin sona ermesine yol açabilir. İşte bu olaylar ve sonuçları:
Menşe Ofiste Tescil Edilen Markanın Kullanım Hakkı
Uluslararası tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde uluslararası marka tescili iptal edilir:
Markanın Mahkemece İptal Edilmesi veya Hükümsüzlüğüne Karar Verilmesi: Eğer mahkeme, esas markanın geçersiz olduğuna karar verirse, bu karar uluslararası tescilin de iptaline yol açar.
Marka Sahibi Tarafından Marka Hakkından Vazgeçilmesi: Marka sahibi, kendi isteğiyle markadan vazgeçerse, uluslararası tescil de geçerliliğini yitirir.
Yenilenmemesi: Eğer esas marka, beş yıl içinde yenilenmezse, uluslararası tescil de otomatik olarak iptal edilir.
Menşe Ofise Yapılan Başvuruya Dayanan Uluslararası Tescil
Uluslararası tescilin menşe ofise yapılan bir başvuruya dayandığı durumlarda da beş yıllık süre içinde bazı olayların gerçekleşmesi uluslararası tescilin sona ermesine neden olabilir:
Başvurunun Reddedilmesi: Eğer menşe ofise yapılan başvuru reddedilirse, uluslararası tescil de geçersiz hale gelir.
Başvurunun Geri Çekilmesi: Başvuru sahibi başvuruyu geri çekerse, uluslararası tescil de iptal edilir.
Başvurunun Hükümsüz Kalması: Başvuru beş yıllık süre içinde hükümsüz kalırsa, uluslararası tescil de sona erer.

Madrid Protokolü m.6/3 Uyarınca Beş Yıllık Süre Sonrası Durumlar
Madrid Protokolü m.6/3 uyarınca, bazı hallerde esas tescil ya da başvuruya bağımlılık, beş yıllık sürenin dolmuş olması halinde de kendisini gösterir. Yani, uluslararası tescilin esas tescile bağımlı olduğu belirtilen beş yıllık süre içinde gerçekleşen bazı olaylar, beş yıllık sürenin bitiminden sonra bile uluslararası tescilin sona ermesine neden olabilir:
Esas Başvurunun Reddine İlişkin Karara Karşı Kanun Yoluna Gidilmişse: Eğer esas başvurunun reddine karşı hukuki yollara başvurulmuşsa ve bu süreç beş yıllık süreyi aşıyorsa, uluslararası tescil bu hukuki sürecin sonucuna bağlı olarak sona erebilir.
Esas Başvurunun Geri Alınması veya Esas Başvuru Sonucunda Gerçekleşen Tescil Yahut Esas Tescilin İptal, Terkin veya Hükümsüzlüğü İçin Dava Açılmışsa: Bu durumlar beş yıllık süre içinde meydana gelmişse, nihai karar beş yıllık sürenin bitiminden sonra verilmiş olsa bile uluslararası tescil sona erer.
Esas Başvuruya İtirazda Bulunulmuşsa: Esas başvuruya yapılan itirazlar da beş yıllık süre içinde değerlendirilir ve itirazın sonucuna göre uluslararası tescilin durumu belirlenir. İtiraz sonucu, beş yıllık sürenin bitiminden sonra bile uluslararası tescilin iptaline yol açabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Uluslararası marka tescili, esas markanın durumuna doğrudan bağlıdır ve belirli şartlar altında sona erebilir. Bu bağlamda, marka sahiplerinin uluslararası tescilin devamlılığı için esas markanın korunmasına özen göstermesi gerekmektedir. Özellikle beş yıllık süre içinde meydana gelen hukuki süreçler ve bu süreçlerin sonuçları, uluslararası tescilin kaderini belirler.
Bu nedenle, marka sahiplerinin uluslararası tescilin esas markaya bağımlılığını göz önünde bulundurarak stratejik kararlar alması büyük önem taşır. Menşe ofiste gerçekleştirilen her türlü hukuki işlem ve başvuru süreci, uluslararası tescilin geleceği üzerinde doğrudan etkili olacağından dikkatle takip edilmelidir. Madrid Protokolü kapsamında sağlanan düzenlemeler, uluslararası tescilin korunması ve sürdürülmesi açısından kritik bir rol oynar.
Uluslararası tescilin sona ermemesi ve markanın korunması için bu hususların göz ardı edilmemesi, marka stratejilerinin planlanması ve uygulanmasında dikkate alınması gerekmektedir. Böylece, markanın uluslararası alanda tanınması ve korunması sağlanabilir, marka değeri uzun vadede sürdürülebilir hale getirilebilir. Uluslararası Marka Tescilinin Esas Markaya Bağımlılığı hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale Marka Vekilimiz ile iletişime geçiniz.
Commentaires