top of page

Çanakkale ve Edirne'de Arazi Toplulaştırma Davası

Arazi toplulaştırma işlemleri, tarımsal üretimi artırmak ve ekonomik verimliliği sağlamak amacıyla yapılan, ancak doğru yönetilmediğinde çiftçiler için ciddi mağduriyetlere yol açabilen karmaşık bir süreçtir. Bu blog yazısında, Çanakkale ve Edirne bölgesinde yaşayan, arazi toplulaştırma işlemlerinden mağdur olan kişiler için bu süreci ve hukuki haklarınızı detaylı bir şekilde ele alacağız. Bu bilgi, toplulaştırma sürecinin getirdiği olası sorunlarla başa çıkabilmenizi ve mülkiyet haklarınızı en iyi şekilde koruyabilmenizi sağlayacak.


 Çanakkale ve Edirne'de Arazi Toplulaştırma davası

Arazi Toplulaştırması Nedir?


Arazi toplulaştırması, dağınık ve parçalanmış halde bulunan tarım arazilerinin birleştirilerek daha verimli ve rasyonel bir tarımsal üretim yapılabilmesi amacıyla yapılan bir düzenlemedir. Bu süreçte, tarımsal üretim yapan çiftçilere yeni, daha büyük ve şekil olarak daha uygun tarım arazileri tahsis edilir. Ancak, bu süreç çoğu zaman toprak sahiplerinin istemediği veya beklemediği sonuçlara yol açabilir.


Toplulaştırma Süreci ve Aşamaları


Toplulaştırma süreci birçok aşamadan oluşur ve her bir aşama, dikkatli bir şekilde yönetilmediğinde çeşitli sorunlara yol açabilir. Bu aşamalar şunlardır:


  1. Arazi Mülkiyet Bilgilerinin Toplanması: İlk aşamada, toplulaştırmaya konu olan tüm tarlaların ve bu tarlalara sahip olan çiftçilerin mülkiyet bilgileri toplanır.

  2. Kadastro ve Mülkiyet Uyumsuzluklarının Giderilmesi: Mevcut tapu kayıtları ve kadastro verileri incelenerek, arazi miktarları ve sınırlarında uyumsuzluklar tespit edilip giderilir.

  3. Halihazır Durumun Belirlenmesi: Arazi üzerindeki mevcut kullanım durumu, uygun tarım arazileri ve sabit tesislerin sınırları belirlenir.

  4. Toprak Haritalarının Temini ve Derecelendirme: Toprak karakteristiklerini belirten haritalar çıkarılır ve bir derecelendirme komisyonu aracılığıyla arazilerin değeri belirlenir.

  5. Yeni Parselasyon Planlaması: Çiftçilerin tercihlerine göre yeni parselasyon planları hazırlanır ve her bir arazi parseli yeni sahiplerine tahsis edilir.


Bu sürecin her aşaması, özellikle derecelendirme ve parselasyon aşamaları, çiftçiler için potansiyel riskler taşır. Yanlış derecelendirme veya hatalı parselasyon, çiftçilerin eski arazilerine göre daha kötü durumda olan arazilerle yetinmek zorunda kalmasına neden olabilir.


Arazi Toplulaştırması Davasında Hukuki Haklar ve İtiraz Süreleri


Toplulaştırma sürecinde tarım arazisi sahiplerinin haklarını koruması için belirli yasal süreçleri takip etmesi gerekir. Özellikle, derecelendirme ve parselasyon işlemleri sonrasında arazi sahiplerine itiraz etme hakkı tanınır. Derecelendirme raporları, muhtarlık veya belediyelerde 15 günlük bir süre ile askıya çıkarılır. Bu süre zarfında arazi sahipleri, raporlara itiraz edebilir ve itirazları değerlendirilerek gerekirse düzenlemeler yapılır. İtiraz süresi genellikle raporun askıya çıkarılmasından itibaren 15 gündür.


 Çanakkale ve Edirne'de Arazi Toplulaştırma

Eğer itirazınız reddedilirse, bu karar size 15 gün içinde bildirilir ve yeniden askıya çıkarılır. Bu süreçte ikinci kez itiraz etme hakkınız vardır ve bu itirazınız da değerlendirilir. İtirazlar sonucunda kesin karar verilir ve bu karar, itiraz sürecinin son aşamasıdır. İtirazlarınızın reddedilmesi durumunda ise idari dava açma hakkınız bulunur. İtirazın reddedildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesine dava açabilirsiniz.


Yargıtay Kararları ve Emsal Teşkil Eden Davalar


Arazi toplulaştırma işlemleri ile ilgili açılan davalarda, Yargıtay’ın ve idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar büyük önem taşır. Bu kararlar, hem toplulaştırma işlemlerinin hukuka uygunluğunu denetler hem de çiftçilerin haklarını koruma altına alır.


Örneğin, Danıştay 8. Dairesi 2014/355 E., 2014/8940 K. sayılı kararında, toplulaştırma sonucunda maliklere eski arazilerine eşdeğer arazi verilmesinin hukuki bir zorunluluk olduğunu belirtmiştir. Bu karar, toplulaştırma işlemleri sonucunda çiftçilerin haklarının korunması adına emsal teşkil etmektedir. Aynı şekilde Kayseri 1. İdare Mahkemesi de 2019/25 E., 2019/413 K. sayılı kararında, toplulaştırma sırasında sabit tesislerin korunması gerektiğine dikkat çekmiş ve bu tesislerin korunmaması durumunda toplulaştırma işleminin iptal edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.


Bu ve benzeri yargı kararları, toplulaştırma işlemlerinde yaşanan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir rehberlik sağlamaktadır. Çanakkale ve Edirne'de yaşayan çiftçiler için, bu tür hukuki süreçlerde haklarının korunması ve toplulaştırma işlemlerinin doğru bir şekilde yürütülmesi adına bu kararlar hayati önem taşır.


 Çanakkale ve Edirne'de Arazi Toplulaştırma davası

TOPLULAŞTIRMA YAPILAN YERDEKİ TAŞINMAZLAR SATILABİLİR Mİ?


Toplulaştırma olan yerde 5 yıl boyunca ilgili kurumlar tarım arazilerinin üzerine şerh koyarak arazilerin satışını engelleyebilir ancak kısıtlama 5 yılı geçemez.


3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca ‘Uygulama alanlarında Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre, beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir.


Kısıtlama süresi içerisinde arazisini ve varsa üzerindeki tesisleri satmak isteyen gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerin müracaatları halinde, uygulayıcı kuruluş bu kişilere ait tarım toprağını ve varsa üzerindeki tesisleri, altmış gün içinde bu Kanun hükümlerine göre

kamulaştırır veya yönetmelikle tespit edilecek esaslar dahilinde bunların başkalarına satışına izin verir.’


Toplulaştırma İşlemi Sonrası Ne Yapmalısınız?


Eğer toplulaştırma sürecinde mağduriyet yaşadıysanız, öncelikle sürecin her aşamasını dikkatle takip etmeli ve haklarınızı korumak adına gerekli yasal adımları atmalısınız. İtiraz sürecini kaçırmamak, hukuki haklarınızı kullanmak için atılması gereken ilk adımdır. İtirazlarınız reddedilirse, idari mahkemelerde dava açma hakkınızı kullanarak mülkiyet haklarınızı savunabilirsiniz.


Sonuç


Arazi toplulaştırması, tarımsal verimliliği artırmak için önemli bir araç olmakla birlikte, doğru uygulanmadığında tarım arazisi sahipleri için ciddi mağduriyetler doğurabilir. Bu nedenle, Çanakkale ve Edirne'de arazi toplulaştırmasına tabi olan arazi sahiplerinin süreci dikkatle takip etmeleri ve haklarını korumaları büyük önem taşır. Toplulaştırma sürecinde yaşanabilecek mağduriyetleri önlemek ve hukuki haklarınızı korumak adına uzman bir avukattan destek almanız faydalı olacaktır. Unutmayın, hukuki süreçlerin doğru bir şekilde yönetilmesi, mülkiyet haklarınızın korunması açısından hayati önem taşır. Çanakkale ve Edirne'de Arazi Toplulaştırma Davası hakkında daha fazla hukuki destek için Çanakkale İdare Avukatımız ile iletişime geçiniz.





Comments


bottom of page